|
|
|
|
|
 |
|
 |

,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Gizli Sevda |
|
Çok küçüldüm gülüm,
Beni çok küçülttüler,
Yaşarken çürüdüm gülüm,
Öylesine çürüttüler,
Yılanlar, çıyanlar, kötüler,
Neler, neler,
Yiyip bitirdiler beni gülüm,
İliğimi sömürdüler,
Dünyamı ters döndürdüler,
Bir zerre kaldım gülüm,
Yalnızca bir zerre gülüm, bir zerre...
Anamın rahmine düşüşüm kadar,
Hatta ondan bile küçük,
O, yaşamaya direnirdi, gülüm,
Ben ölmeye uğraşırım...
Bırak teni, canı gülüm,
Eritti kemiklerimi,
Adına gizli sevda demişler,
Dostlardan uzak olsun,
Değil dostlar,
Gelmesin düşman başına,
Gelmesin, gülüm...
Hiç fırsat bulamadım gülüm,
Geçen 17 yıl içinde,
Ne gönül dolusu sevildim,
Ne ağız dolusunca güldüm,
Bir sana bel bağladım da,
En ince yerinden kırdın,
İşte şimdi öldüm gülüm,
Ben şimdi öldüm...
|
Gizli Gizli |
|
İki dal çiçeğiz aynı bahçede açan
Diken bitmesin aramızda
Görmesin bizi ağzın bahçıvan
Aynı gün açalım saksımızda
Kanatları bulut renginde
Bir çift yaban güverciniyiz
Avcıdan kaçan
Yükseklerden uçalım
Gizli gizli
Soranlara sevmiyorum de
Unuttum de
Bunlar yalandan olsun
Sev gizli gizli
Aklıma gelmiyor de apansız
İsmi neydi Kimdi de o
Düşün beni Gizli gizli
Sen yine aynı yerde ol
Buluşalım gizli gizli.
|
Gizemli Sevda |
|
Çok güzel gördüm, ama sen çok başkasın
Sana yaklaşmak ürkütüyor beni, sen çok havalısın
Yürüyüşün bile bir başka, rüya gibi bir kadınsın
İsterdim ki benim adımda senle yazılıp anılsın
O kadar güzelsin ki karşında dilim kilitlendi
Gülüşün, tavrın, endamın beni çok etkiledi
İlk defa bir kadının yanında bacaklarım titredi
İsterdim ki benim adımda senle yazılıp anılsın
Adını düşürmem dilimden hep anarım
Seni başkalarıyla görünce hep içime atarım
Bana bir fırsat daha vermezsen daha çok yanarım
İsterdim ki benim adımda senle yazılıp anılsın
Bizi açık öğretim sınavları tanıştırdı
Bizi benim geçtiğim , senin kaldığın ders yaklaştırdı
Bizi senin maymun iştahlı olman uzaklaştırdı
İsterdim ki benim adımda senle yazılıp anılsın
İsterim ki sende beni böyle anasın
Dilerim Tanrıdan sende benim gibi yanasın
Neyleyim benim olmayacaksan dünya hep yansın
İsterdim ki benim adımda senle yazılıp anılsın |
Gizemli Aşk |
|
Memleket kokusuna hasret bir göçmen gibi sana hasretim,
Aldığım nefes kadar gerçeksin, sanki elimi uzatsam sana dokunacak gibiyim,
Ama ne var ki, aramıza okyanusların sığabileceği kadar da uzak...
Kalp atışlarımı yavaşlatan, sonu gelmeyen özlem dolu gecelerim,
Ruhumda saklı, özgürlüğünü geri isteyen bir başka ben daha,
Hayalinin bakışlarında tutsak.
Kısıtlı saatlerde kaybedip kullanmaya fırsat bulamadığım sözlerim,
İçimi kemiren yarınını göremediğim düşlerim,
Bir gün ya vakitsizce karşımıza çıkarsa diye korktuğum,
seni benden, beni senden ayıracak o son durak.
Belki kaparım gözlerimi, kalbime hapsedip bütün herşeyini,
Aşkının içimde çıkarttığı yangınla saman alevi gibi tutuşarak.
Ben yine sana aşık, yine sana hükümlü, yine sana sevdalı,
Tek şahidim, seni ararken eskittiğim bizim sokağın taş kaldırımları,
Gözlerimde intihara hazır gözyaşları.
İşte yine canımı acıtıyor, senin bu gizemli hallerin,
Yine de sana sitem etmem, giderim,
Kendime küskün, susarak...
|
Gizesrar |
|
Hani sen vardın ya bir zamanlar;
Bir çocuk gibi utangaç sen...
Bir tek evinin yolunu çizerdi ayakların
Başında onurun ,elinde kalbin
Bir de ellerimden tutup;
Haykırmak istediklerin vardı.
Çığlıklara boğulmak istediklerin vardı hatta
Gözlerin "Asmalı Konak" lar da kirlenmemişti henüz
Henüz gözlerin, gökyüzü gibi eşsiz ve sadeydi
Yüreğin vardı buram buram yağmur kokan
GÜL' dü yüreğin, gülümdün...
Yürürken yollar ardına serptiğin yapraklar
Bir gül doğurmuştu çünkü, bizim için...
Yarıp göğsümü yarısını sana vermiştim
Bir kalkan gibi öylece; zamanla savaşırken...
Umutsuzluk çekmesin diye seni karanlığına;
Boşluğa dökerdim tüm umutlarımı...
Yine de suskun kalırdın çığlıklarıma
Çağrılarıma aldırmak istemezdin
Korkuyordun çünkü fedakarlıklarımdan
Göz yaşlarımın kıyamet çağrısından ürküyordun
Yüreğinin çatırdamasından korkuyordun bilirim
Çıt! diye hemencecik kırılırdı çünkü kalbin
Sitemkar, ufacık bir sözden çıt! diye
Öyle masumdun işte sen, öyle çıtkırıldım
Beni kırmanı hayal edemiyeceğim sen vardın ya...
Küçücük ellerin gözyaşlarıyla dolardı beş vakit
Kocaman dileklerin olurdu, tarafsız...
Tanımsızdın,ağlatırdın kalıplaşmış bu yüreği
Gizesrar dolu bakışlarıyla,
Yıldızları düşüren sen vardın ya...
Sen vardın ya hani;
Yağmuru kucaklayan sen
Karlarla uyuyan, kış gecelerine hasret
Sürüklemesini bilen karanlığı saçından
Bulutları seyrederken dalmasını bilen;
Mazinin karanlıkta kalan mutluluğuna...
Umut aşılayan sen vardın ya yağmur yağdırıp...
O kadar çok sen vardın ki;
Seni tanımaya hiç vaktim olmadı...
Yaşamasını bilen biriydin;
Aç çocukların hayatını...
Günleri ağlamaklı biriydin,
Kitaplarla boğuk boğuk
Biriydin gözleri tedirgin sen...
Özce sen vardın yani;
Sen olmayan sen...
Korkunç pençeleriyle zaman
Savaşırken senle ölüm arenasında
Umrunda bile değildi;
Sana uzattığım kalkan...
Zaman seni öyle mağlup etti ki;
Başında ki onurunu kaybettin ilk önce
Gizesrarını kaybettin gözlerinden
Zincirleme kaybettin tüm kazançlarını
Gruplara yenildin, piç gruplara...
Daldın sen de içine namussuzluğun
Beni aramaklı kıldın...
Ve kendini;
Yüreğimdeki tek mezara gömdün...
|
Gizemli Sır Unutursan? |
|
Beni, unutursan...
Tüm yıldızları, kopar...
Gökyüzünden...
Dur de, yağmurlara...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Melek, yüzlüm, bir tanem...
Eğer bir gün...
Beni, unutursan...
Gözlerini çıkar, yuvalarından...
Gözbebeklerini, bana ver...
Bir ah, çek, derinden...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Kara gözlüm bir tanem...
Eğer bir gün.
Beni, unutursan.
Denizleri, al, avuçlarına...
Savur, gökyüzüne...
Dur, de rüzgârlara...
Adını, kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Benim, nazlım, bir tanem...
Eğer bir gün...
Beni, unutursan...
Gözyaşlarımı, silme, öyle, kalsın...
Bu sevda, bitti...
Kader, utansın...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Tatlı, sözlüm, bir tanem...
Eğer bir gün...
Beni, unutursan...
Gizlice, mezarıma gel...
Bir, avuç, toprağımı al...
Bir fatiha oku, ruhuma ne, olursun...
Adını kimselere, söylemem...
Bir sır gibi saklarım, yüreğimde...
Gülen, yüzlüm, bir tanem...
|
Gizli Bir Arzu |
|
Gizli bir arzuyla bakar hep gözleri
Ilık bir bahara çevirir o güzleri
Benim gönlüme akmak isterse şâyet
Balonla uçursun bana en latif sözleri
|
Gizli Duygular |
|
İnsanın kendinden bile sakındığı
Alabildiğince gizemli duyguları
Bir güçlü yürek dokunsa
Dökülmeli tutam tutam, öbek öbek
Kendini dinlemeli insan
Benliğini tanımalı, iç içe olmalı
Yaşamalı hissiyatı yüreğinde
Doyasıya, ilelebet, özgürce
Kaçmamalı kendinden insan
Gitmeli üzerine, kırmalı çemberi
Beynindeki sorulara bulmalı karşılık
Yüreği yettiğince solumalı, sevgiyi, aşkı
Koşmalı aramalı sevgiyi ömrünce
Çıkmalı gönlünce sevdanın doruğuna
Pervasızca, ama yudum yudum
Ta ki sevmeyi, sevilmeyi hissetmeli ruhun. |
Gizli Kader |
|
Sebebi yok derler, gizli kederin.
Bu da geçer, ümit seliyle.
Bir gün gözlerinin pınarında, birikirse yaşlar,
Tut, tut, tut ki, gitmesin senden öte.
Onlardır sana güç veren.
Bir damla, damlalar seliyle,
Alır götürür beni,
Ümitsizliğe... |
Gizli Sevda
Senin gözlerinden öyle acı
Bir ışık geçer ki bazan...
Melek mi, şeytan mı belli olmaz
Bakar pusularda uzaktan.
Senin ellerin öyle nârin
Bulutlar gibi yüzsün varsın.
Takip penceni yüreğime
Baştan başa yırtarsın.
Masallarda iki tel birbirine
Sürtülürse yardıma devler koşar.
Senin saçların öyle gür ki
Rüzgâr esse kıyamet kopar.
Alıp başımı delicesine
Koşmak isterim nere olursa olsun.
Tutarsın devler gibi yolumu,
Ne yana koşsam durdurursun.
Gizli Sevda
Demirden bir kafestir yüreğimi hapseden
Kuş gibi çırpınsa da o hep mahpus kalacak
Gizli Sevda
Gönülden geçenler dile gelmiyor
Seni seviyorum diyemedim ki...
Kısmet uzanmadan ele gelmiyor,
Seni seviyorum diyemedim ki...
Utancım kördüğüm oldu dilimde
Mahvolan ömrümden ne var elimde
Kaç kere demeye niyetlendim de
Seni seviyorum diyemedim ki...
Faydasız sevgilim gayrı ne dense,
Ah! kaçan fırsatlar bir geri gelse
Dillerim tutuldu sanki, nedense,
Seni seviyorum diyemedim ki...
Delimiydim dostlar, bilmem ki neydim
Çevre şartlarına başımı eğdim
Çok şey değişirdi, diyebilseydim,
Seni seviyorum diyemedim ki...
Talibin oldukça fikrime sordum
Demek ki sevdamı hissedemiyordum
Sanki bir bakışta söyle diyordun
Seni seviyorum diyemedim ki...
Ne kadar uygunduk birbirimize
Titriyordum gelir gelmez gözgöze
Hayatiyim kaç kez başladım söze
Seni seviyorum diyemedim ki...
Gizledikçe Aşk
Kışın soğuk balıktan günlerini sayıyorum ağımda.
O yaza hiç dönülmeyecek!
O başlatılmamış, o varsayılan ortasında yasanmış sevda
yakılmamış bir mum gibi aklımda.
Kesik ağzıyla suları iğrilten
boğaza karşı durup da
oraların kuşu yalıçapkınını hecelemiştik
beyaz bir yelkenli geçisiyle sulara.
Kışın vurgusu açık, bağımsız bir ses,
esiyor bize değmeden, bizden almadan
hiç uğramadığımız biryerlerden doğruca.
Uçuyor cinsiyetin kindar ağzıyla.
İbret olsun diye savuruyor
uzaklara bir meddücezir haritasını.
Ne uzanma, ne geri çekiliş;
biz varsayılanın ortasında
iki içine işleyen zaman,
iki uyurgezer nokta.
Şimdi sen bile bu şiir için
çeperleri kapanmış, kendi başına bir ses,
kışın soğuk balıklardan takviminde
sadece kendine dökülen bir yapraksın.
Yaliçapkını yeni bir sözcüğe uçuyordur şimdi
bilmediğimiz bir lügatta.
Gizli
Azdırma, rahat bırak, içimdeki deliyi;
Bana sorma, benim de bilmediğim gizliyi!..
Gizli
Yavaş yavaş kapanıyor gözlerim
bi tuhaf oldum ben yine
Yağan yağmur gibi delicesine
ağlamak istiyorum
Seyretmek istiyorum uzaktan uzağa
kendi halindeki "sen" i
bakışlarımı farkettirmeden
Avareliğimi, serseriliğini, şaşkınlığını
seyredip gülmek istiyorum
içten içe
Bi de karışmak istiyorum kalbine
atışlarını her seferinde
bana doğru hızlandırmak için...
Gizli
Düşünceler bizi ele geçirdiğinde
mutluluğun gelip geçici olduğunu anlarız
kıyafeti çıkarmak, özgür kalmak gibi gelir
oysa yanılgıdır, bizim için gizlidir
bazen hatırlamalı
kendi bildiğini
birkaç dostun bildiğini
bazen anımsamalı
içindekini
unutmamalı
birşeyler geliyor
gelecek bunda gizli...
mutlu muyuz, hiç de değil
kimin umrunda
anlasana
hangimize değdi felek
gizlenelim...
Gizli Âşık
Gizli âşığınım ben yüzüme bakmasan da,
Sevdi diye gönlümden soracak hesap mı var?
Kaderimde olmasan, fallarda çıkmasan da
Bu kadar anlayışsız olmana icap mı var?
Sebepsiz gülüşümü, çekinmeden sözümden,
Çiçek koparır gibi hınçla kopar yüzümden!..
Cehenneme de gitsem takip eyle izimden,
Atlas gözlerin kadar korkulu azap mı var?
Dostluğunu eller mi benden kıskanacaktı?
Gidişin ümidimi yarı yolda bıraktı...
Sevdanın pınarları coştu meçhule aktı,
Söyle senin kalbinde derin bir girdap mı var?
Can atsam da burada ismini haykırmaya,
Vermediğin kalbini korkuyorum kırmaya.
Merak etsen de beni, başlasan da sormaya,
Gizli âşığınım ben, soracak ahbap mı var?
Gizli Aşk
Derin ve sessiz büyüyen bir fidan
Bir gonca gül
Sana olan aşkım
Gizli aşkım
Ellerin bir dokunuş
Gözlerin bir bakış uzakta
Ne ellerim tutabilir ellerini
Ne gözlerim değebilir gözlerine
Sana gelmiştim oysa
Hasretle saracak seni
Sevgimi fısıldayacaktım
Karşına çıktığımda
Ne seni sarabildi kollarım
Ne aşkımı diyebildi dilim
Aşkım yüreğimde hala hapis
Diyemedim ben seninim
Bir ben bir de tanrı bilecek
Yazık ki sen bilmeyeceksin
İçimde ukdem
Gizli aşkım
Gizli Aşkım
Sen benim günüm güneşimsin
Bir Şimal Yıldızımsın
Karanlık gecelerde yol gösteren
Sen benim kaderimsin Alnıma yazılan
Kimselere gösteremedğim okutamadığım
Sen benim gizli aşkımsın
Sadece benim ve yüreğimin bildiği
Gizli Bahçe
İsmim her geçtiğinde
hissetmez benden başkası
avuçlarımdaki küçük karanlığı
orada gizlidir
içinde büyük hayallerim olan
karanlık okyanuslarım
Gizli Gizli
Gözlerinden bir damla yaş akınca
İçimi yakıyor köz gizli gizli
Deli diye herkez bana bakınca
Kanayan yaramı çöz gizli gizli
Bir yabancı gibi benden kaçınca
Yüreğimi dağlar göz gizli gizli
Aşkın beni ateşinde yakınca
Tutuşur içimde öz gizli gizli
Leyla deyip birgün çöle çıkınca
Bütün sırlarımı yaz gizli gizli
Gönül seni düşünmekten bıkınca
Mezarımı derin kaz gizli gizli
Gizli Gizli
Her şeyin sonuna yokmuşcasına varmış gibiyim.
Elimde küllenmiş sigaram, sevgim gibi.
İçimde solgun umutlar, gül misali.
Yakmayan ateş gibiyim, ışımayan yıldız gibi.
Yüreğim yüreğinden çekiliyor bu akşam gizli gizli..
Gizli Hazine
hayalet korsanların kaçırdığı,
gizli bir hazinedir aşk.
daha kapağı bile açılmamış,
içine bakılmamış,görülmemiş.
ışığı kör edicidir gözleri
saflığı sudan temiz,
ve gizemi içinde saklı.
mecnunun çöl kumlarında bulduğu,
ferhatın bileğindeki güç,
keremin içinde yanan sonsuz ateş,
yunusun seçtiği tek eş.
hayalet korsanların kaçırdığı,
gizli bir hazinedir aşk.
gönül savaşından kazanılan ganimet,
uğruna kılıçların çarpıştığı.
canların hediye edildiği cihad.
zümrüdü ankanın taşıdığı,
kaf dağına götürdüğü,
bütün ruharın nöbet beklediği,
ve anahtarı kaybolmuş,
gizli bir hazinedir aşk...
bulutların ötesinde bir yerde,
belki gökkuşağının başladığı noktada,
binbir renge bürünmüş,
bukalemun gibi kendini gizlemiş,
bir yansımayla meydana çıkacak belkide...
belkide bir değişim anı bekliyor.
kalplerin ötesinde..
hayalet korsanların kaçırdığı,
gizli bir hazinedir aşk.
kötü ruhların hapsetmek istediği,
ve bunu için dalgaları köpürttüğü,
üstüne şimşekler çaktırdığı
ejderhanın yakmak istediği,
ama ilahi kudretin koruduğu
gizli bir hazine.
kanadı kırık kuşun yüreğindeki çarpıntı,
ulu zirvelere düşen bir kar tanesi,
okyanusun derinliklerinde bir yağmur damlası,
hazinenin içinde saklı...
kapağın açılmasını bekler
sonsuz kaçış için.
belkide bir hastalık.
bence dabbet-ül arz
çaresini ulu hekim
lokman bile bulamaz..
hayalet korsanların kaçırdığı,
gizli bir hazinedir aşk.
sessizliğin sesinden gelen bir ses,
bir nefes,belkide sonsuz bir çığlık,
sadece istediği kulağa duyurur sesini.
gören varmı bilmem cismini,
belki bir düş gecenin karanlığında,
belki hayalet bir görüntü sonsuz aydınlıkta,
yinede bir mücevher;sandığın içinde
gizlenmiş sonsuzlukların ötesine
ve mahşer gününde saklı olangizli bir hazine...
hayalet korsanların kaçırdığı,
gizli bir hazinedir aşk.
çocukların ağlamaklı gülüşünde,
bülbülün gülü öpüşünde.
ayrılığın yara açtığı yerde,
dizginlenmemiş duygulaın eşiğinde..
belki yarda belki serde,
anaların temiz kalbinde,
fakirlerin açlık kokan nefesinde
gizlenmiş bir hazinedir aşk..
Gizli Hıçkırık
Hayalim seni hayal etmekten de aciz kaldı
Bir ateş yüreğimde ruhumu alevler sardı.
Çığ düştü benliğime buz gibi dağılıverdim
Tüm parçalarımı toprağına sermek isterdim.
Gül yaprağında bir çiğ tanesi gibi seherde
Bir damla düşsem de ayaklarına, ama nerde?
Sıcağınla buharlaşıp bulutlara yücelsem
Bir kuş gibi ellerinde can vermeye mi gelsem.
Aynıyla görünse her şey perdeleri sıyırsam
Seni gizli hıçkırık gibi içime haykırsam.
Topal karınca misali sürünerek yaklaşsam
Sevr'deki yılanda kalan kokunla kucaklaşsam.
Gizli Hıçkırıklar
Uzaklardan gelen melodiler
Ne sıla hasreti çeken topal dilencinin
Ne akşam gezenlerin
Ne de köşkün salonunda piyano eskisinin
Yalnızca bir masumun
Gizli hıçkırıkları
Gizli Hisler
Geliyorum mavi beyaz dalgaların içinden
Hiç ummadığın bir anda yanında olacağım
Ve sen şaşırmayacaksın
Yapmacık tavırlarla numara yapacaksın
Gizli Kahraman
bir kapıyı senelerce ayakta tutan menteşe mi?
yoksa,
hırçın dalgalı bir denizde
sandala tutunan kürekleri saran
halat mı?
veyahut
onca yaşanan acıya rağmen
ve
biten herşeye rağmen
ayakta kalan
şaşkın gözlerin mi...
Gizli Tehdit
Uzak bir saniye
Yakin bir tarih
Gözlerine çekilmiş bir perde
Kör olmuş önünü göremiyor
Seni bir açgözlüye çevirmiş
Yedikçe faydalaniyor.
Zamanin ve mekanin hakimi olan sen
Uyuyan bir köleye dönüşmüş
Tatli rüyandan kurtulmak istemiyorsun.
Senin gerçek diye bildigin,
Aslinda kusursuz bir yapinin ürünüdür.
O kusursuzluk abidesi
Aklina hükmediyor
Seni kendine aşik ediyor
Tipki aşik gibi sana hükmediyor.
Gizli Yare
Bir ben vardır benden içerü
Diyen Yunus
Felsefesinde us
Anlamaz başta
Tüm eğitimin
Karatahtasında.
Bir tatlı hikaye
Anadolu’nun ılık esintisinde
Yayılırken kulaklara.
Kızının Midas’ın
Ve kendisinin
Toplumdan kaçış
Saklanış
Ve haykırışı.
Dayanılmaz acısındadır,
Kahkasına
Dağlar kadar
Hazinesine rağmen
Eşek kulağı,
Cüzamlı kızı,
Dayanılmaz acısındadır.
Yüce Midas.
Bir ben vardır benden içerü
Diyen Yunus
Felsefesinde us
Anlamaz başta
Tüm eğitimin
Karatahtasında.
İçerü bir derdinde gizli yare
Okumakla anlaşılmaz çare
Dolaştırır anlamsız girdabı
Sokağında ıslak avare
Bir ben vardır benden içerü
Diyen Yunus
Felsefesinde us
Anlamaz başta
Tüm eğitimin
Karatahtasında.
İçerü yanık dert
Kral Midas’ta,
Sefil Mecnun’da
Her canda…
Kurtuldular belki
Öyle sandılar
İçerken zehirli boğa kanı
Midas,
Çölde derdinden avare
gönlü lime lime
Mecnun,
Taşlanırken
Anlamsız dostlar elinde
Mansur,
Yok oldular
İçerü yanık dert
Kral Midas’ta,
Sefil Mecnun’da
Her canda...
Gizlice
Bir boşluk misali düştüm yalnızlığa senden ayrılınca
Yoktu artık benim için ellerin ne de gözlerin
Bir hayalin kaldı aklımda bir de resmin var elimde
Oysa hayatı yeniden sevmiştim seninle
Yaşamayı seninle birlikte sevmiştim
Ve gözlerinde sevmiştim doğanın güzelliğini
Mutluluğu sende sevmiştim sen gülünce
Bir boşluk misali düştüm yalnızlığa senden ayrılınca
Ve küstüm yaşamaya hayata doğaya ve de insanlara
Yine yalnız başıma bir sahil kenarında
Denize anlattım derdimi denizle birlikte ağladım
Gemilere yalvardım beni alsınlar diye
Hatıra dolu bu şehirden götürsünler diye
Almadılar yanlarına yine bıraktılar beni bir başıma
Yine bir sahil kenarında
Ölüme gider gibi gittim sessizce
Yüreğimdeki tek kurşunla bittim ve gizlice
Gizlice
Sana gizlice fısıldadığım şiiri
Gece mehtaba karşı bir gül söylemiş
Kimden nereden duymuş
Oturduğumuz yer gül dibi miydi
Senin için söylediğim türküyü
Bozkır yalnızlığında bir yol söylemiş
Kimden nereden duymuş
Gezdiğimiz yer yol gibi miydi
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|